Resmiye Mümün
RESMİYE MÜMÜN’ÜN YAŞAM ÖYKÜSÜ
Resmiye Seidahmed Mümün 7 Eylül 1976 Kırcaali doğumludur. Aslen Kırcaali’ ye bağlı olan Bagra veya Boyacıköy’ünden olup Kırcaali’de oturmaktadır. İlköğrenimini Sevdalina köyünde, ortaöğrenimini ise Kostino okulunda gördü. Aşçı Lisesi mezunudur. 1997 yılında Kırcaali Yarıyüksek Öğretmen Enstitüsü’ nün Türkçe-Almanca Bölümü’nden uzman oldu. 2001’de Plovdiv Üniversitesine bağlı olan Kırcaali ,,Lüben Karavelov” Şubesi’nin Bulgarca-Türkçe Bölümü’ nde yüksek öğrenimini ikmal etti. 2005 yılında aynı yüksek okulda Türkoloji Bölümü’ nde yüksek lisans tamamlarken, öte yandan Bulgarca-İngilizce Bölümü’nden bakolorya derecesinde İngilizce mezunu oldu. 2011 yılında Plovdiv Üniversitesi’nde „Medya İletişimi-Gazetecilik, Reklamcılık, Halkla İlişkiler“ üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladı.
Altı yıl Kostino okulunda Türkçe, İngilizce ve Resim dersi öğretmeni görevlerinde bulundu. Belli bir süre de Zvinitsa köyünde Almanca öğretmenliği yaptı. 2008’ de yerel „Àrda news“ günlük gazetede yüklendiği muhabirlik görevini bir buçuk yıl sürdürdükten sonra, gazeteciliğe serbest meslek olarak devam etti. 2011 yılının başından beri ise haftalık „Kırcaali Haber“ gazetesinin muhabiridir.
Genç kalem şiire ilk adımı 2006’da Filiz gazetesinde yer verilen „Öğrencilerim” başlıklı eseriyle attı. 2009 yılının Mayıs ayında „FRİENDS” Sanat Grubu’nun girişimi sonucu Kırcaali Belediyesi’nin maddî ve manevî desteğiyle Resmiye Mümün’ün „Ak Meleğim” başlıklı ilk Türkçe şiir kitabı dünya yüzü gördü.
Resmiye Mümün, Şubat 2010 yılında Kosova’da çıkan Osman Baymak’ın hazırladığı “Yüz Yılın Yüz Şairi” Bulgaristan Türk Şiiri Antolojisinde “Tek Sana” ve “Yaban Gülü” şiirleriyle yer aldı. Onun şiir, haber yazı ve makaleleri daha çok yerli gazete ve dergilerde, son zamanlarda ise bölgesel ve ulusal yayında görülmeye başladı. Bazı Bulgarca ve Türkçe haber ve kültür sitelerinde de şiir ve diğer yazılarını bulmak mümkün. Resmiye Mümün Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat portalı Antoloji.com’da şair olarak yer alıyor, orada şiirlerine geniş yer veriliyor.
Resmiye Mümün şiir dışında genel olarak kültür ve sanatla ilgilenir.
RÜZGAR
Kanadı kırık kuğular misali
Göl kenarında taşlara sarıldım
Seller alıp götürdü hevesimi
Kuru ağaç gibi sallandım kaldım
Rüzgar esti geçti, güneş gülmedi
Başım kesildi, suçumu bilmedim
Yollar sonsuz ümit tükenmedi
Gene yürüyorum, hala ölmedim
21.09.2009, Kırcaali
YAPRAK BENİM
Kıpkızıl karanlık basarken mor dağlara
Menekşe dalına gizlenen aşık benim
Göl kenarına çökmüş kanatsız kuğulara
Üzgün meleklere benzeyen garip benim
Sevdaları kor kırmızı alevde yanan
Kalbi param parça kırılmış mağdur benim
Sevdiğinin yüzüne doyamadan yatan
Suçlu misali ceza çeken mahküm benim
Ailesinden uzak hasrete bürünen
Yakın gurbeti yaşayan yabancı benim
Dostları için yerlerin dibine giren
Rezil, perişan sokakta gezen aç benim
Çocukların gülüşleri gönlüne düşen
Okul kapılarında nöbet tutan benim
Muhterem ağabeylerin sözüne küsen
Etrafına boş bakan, yorgun gözler benim
Yüreğini alçağa, sahtekara açan
Hayal rüzgarına tutulmuş yaprak benim
Kalabalık içinde insanı arayan
Kafasını taşlara vuran aptal benim
27.03.2009, Kırcaali
SENİ SEVİYORUM
Haykırmak istiyorum tüm dünyaya
Seni seviyorum diye bağırmak
Yeryüzünde yaşayan tüm varlığa
Seni seviyorum diye sarılmak
Koşmak istiyorum bitmez yollarda
Seni seviyorum diye durmamak
Dağlara, taşlara, ota, toprağa
Seni seviyorum diye duyurmak
Uçmak istiyorum uçsuz semada
Seni seviyorum diye yazılmak
Yıldızlara, aya, güneşe, kuşa
Seni seviyorum diye anlatmak
Yüzmek istiyorum sonsuz deryada
Seni seviyorum diye yayılmak
Deniz dibindeki yosunlu taşa
Seni seviyorum diye konuşmak
Ölmek istiyorum bu topraklarda
Seni seviyorum diye ağlamak
Canımı alan Azrail ecala
Seni seviyorum diye salınmak
06.07.2007, Kırcaali
TÜRKÇE DAVASI
Anadiline sahip çıkmayan
Bulgarıstan Türküne
Bak, atanin izi hâlâ duruyor
Geçtiği yollar efsane oluyor
Adı kahramanlıkla anılıyor
Seni gafletten kurtarmak istiyor
Dinle, Osmanlı’nın sesi geliyor
Anadolu’dan selâm getiriyor
Saruhan, Konya, Edirne biliyor
Anavatan gene Rumeli diyor
Oku, Balkan tarihi yazılıyor
Osmanlı üç kıtaya yayılıyor
Bulgaristan’ı beş yüz yıl alıyor
Rumeli Türkü hatıra kaliyor
Bil, Jivkov ’Soya Dönüş’ü düşlüyor
Türkü Bulgar yapmaya kalkışıyor
Türke ait her şeyi yasaklıyor
Türklük uğruna şehitler yatıyor
Yazık, demokrasi izin veriyor
Türkler Anadilini keşvediyor
Seçmeli dersle terçih ediliyor
Türkçe İngilizce’ye yeniliyor
Utan, Türkçe öğretmenler ağlıyor
Anadili dersi unutuluyor
Boşuna aydınların dava sürüyor
Kendi elimizde Türklük ölüyor
11.08.2007, Kırcaali
BEKLEDİM
Dün gece seni oracıkta bekledim
Hani eskiden ”bizim yerimiz” derdik
Hani gözyaşları içinde gülerdik
Ve olur olmaz şeye kafa vermezdik
Hani dünyamızı aydınlık görürdük
Hani geleceğe gülümser dururduk
Hani tüm aşkları tertemiz bulurduk
Ve masal dünyada gerçeği boğurduk
Hani emellere beraber koşardık
Hani hüzünlere beraber ağlardık
Hani sevinçleri beraber yaşardık
Ve mutluluktan kuşlar gibi uçardık
Hani sevdamızı hep koruyacaktık
Hani düşmanlara kalkan olacaktık
Hani aşıklara sahip çıkacaktık
Ve en güzel aşkı imzalayacaktık
Dün gece seni oracıkta bekledim
Hani birbirimize sözümüz vardı
Hani birbirimize ömür adadık
Ve ölüm yolunda bile ayrılmadık.
11.07.2007, Kırcaali
Ziyaretçi sayısı: 10802
|