Anne Sesiyle Doğan Şarkılar: MÜMÜN KARAGÖZ
Bize kendinizden biraz bahseder misin?
Krumovgrad ilçesinde doğdum. Rahmetli annecim bana bir şarkı söylüyordu "Gitme oğlum Koreye, uğrarsın bir kazaya. Acımazlar sana girersen mezara. Kalksana annem, kalksana lambaları yaksana, oğlun yaralı gelmiş, yarasına baksana." Bu şarkıyla beni annecim uyutuyordu.
Ben bu şarkıyı öğrendim anneme söylemeye başladım. Annem de bana maşallah ne güzel sesin var oğlum, sen bir gün şöhret olacaksın. Okulda da hep güzel notlar alıyordum. Öğretmenlerimin dikkatini çekmişti güzel sesim. Onlar da ileride ünlü şarkici olacağıma inanıyorlardı. O yıllarda çok festivallerde yer aldım ve gittikçe sanata daha da yaklaştım. Öğretmenlerimin güvenci benim sanata karşı sevgimi daha da alevlendirdi. Festivallerden başka düğünlerde ve kınalarda şarkı söyledim. Herkes beni tanımaya başladı, saygı görmeye ve hürmet etmeye başladılar.
Derken askerlik çağım geldi. Askerde de arkadaşların ve komutanlarımın yanında şarkı söylemeye devam ettim. Kışlada 10 kişilik orkestranın yönetmenliğini yaptım. Gittiğimiz yerde şarkılarımızı çok beğeniliyordu ve televizyona bile çıktık. En nihayetten vatan borcumu bitirdim ve sağlıcakla evime döndüm.
Tiyatroya ne zaman ve nasıl başladınız?
Yıl 1969, Eylül ayında Haskovo köylerinden, Silen'de bir panayırda şarkı söylüyordum. Tanımadığım biri beni yanına çağırdı: " Senin sesin çok güzel beni çok duygulandırdı, senin yerin burada değil. Gazetelerde ilan var, yarın Kırcaali Türk tiyatrosunda şarkı ve türkü adayları yarışması düzenlenecek, sen de katıl," dedi. Bende ona hiç bir şeyden haberim olmadığını söyledim. O adam beni motosikletiyle aynı akşam Kırcaali'ye yetiştirdi. Ertesi sabah erkenden tiyatroya yazılmaya gittim. Bütün Bulgaristan'dan 400 aday katıldı. Son kalmama ve 2 gün beklememe rağmen şarkıcı olarak tiyatroya kabul edildim. O anki sevincimi size anlatamam. Sanki ayaklarım yerden kesilmişti.
İlk sahne deneyiminizi nerde yaşadınız?
Tiyatroda provalara başlamıştık. Bana iki şarkı öğrenmemi söylediler. Ben heyecandan 4-5 tane şarkı hazırladım. İlk konserim bir hafta sonra Perperek köyünde oldu. Sahneye çıktığımda alkış yoktu, bu beni tanımamalarından dolayı olsa gerek. Ben şarkıya başladım. İlk dörtlük bitince bir alkış tufanı koptu. Şarkı bitince alkışlar bitmek bilmedi. Seyircinin sıcak bakışları beni çok etkiledi. Sahne renkli çiçeklerle dolup taştı. Sonra Bulgaristan'ın tüm şehirlerini ve köylerini dolaştık.
Tiyatro size ne kazandırdı?
25 yıl tiyatroda emeğim var. Sahne bizim ikinci evimiz oldu, çünkü aylarca turnelere gidiyorduk. Gittiğimiz yerde güzel izler bıraktık. Tiyatro bana en çok seyircinin saygısını sevgisini kazandırdı. Onlar beni sokakta görünce ve kutlayınca dünyalar benim oluyordu. Bu yıl 25 yıllık sahne deneyimim için bir jübile hazırlanmıştı. Bu törende tiyatro bale grubuyla birlikte yeni çıkan kasetimi tanıttım.
Sizce bir sanatçı nasıl olması gerek?
Sanatçı örnek ve kültür saçması gerek. Bir tiyatrocu için en önemli unsur saygı sevgi. Tecrübeli sanatçılar halkın ne istediğini bilir. Bizim halkımız eğlenmeyi seviyor, daha çok komedilere önem veriyor.
Yurt dışında turneleriniz oldu mu?
1984'de Türkçeyi yasaklayınca sahneden ayrı kaldım. İki yıl Köstendil'de tütün çalıştım. 1992 yılında Edirne'ye göç ettim ve orada bir gazinoda iki yıl çalıştım. Ondan sonra İstanbul, Ayvalık, Ankara, Gümülcine'de 8 ay kaldım. Rahmetli Batı Trakya Terklerinin Parti Başkanı Sadık Ahmet'in çok desteğini gördüm. İzmir'de de çeşitli gazinolarda şarkılar söyledim. Orada da halkın beğenisini kazandım. Romanya, Avusturya ve Almanya'da düğünlerde ve konserlerde yer aldım.
Ziyaretçi sayısı: 9703
|